Atatürk  “Beni Üzüyorsunuz”

























Hatay sorununda Fransızların zorluk çıkardığı günlerdeydi. Atatürk, sofrasına çağırdığı Fransız Fevkalade Komiserine içini döküyordu.

Hatay işi, benim kişisel davamdır. Beni üzüyorsunuz. Korkarım ki, beni meseleyi başka türlü halletmek zorunda bırakacaksınız.

Atatürk bu sözleri Türkçe olarak yüksek sesle söylüyor ve herkes dinliyordu. Hazır bulunanlardan Kazım Paşa da onun sözlerini Fransızca’ya çeviriyordu.

Atatürk’ün “Beni Üzüyorsunuz” sözü salona yansır yansımaz arka sıralarda bulunan bir genç ayağa kalkarak:

Atatürk! Üzülme arkanda biz varız, diye bağırdı.

Atatürk birden başını sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Kaşları kalkmış, ürkünç bir çehre almıştı. Salon birden derin bir sessizliğe gömüldü. Herkes Atatürk’ün gence sinirlendiğini sanıyordu. Oysa tam bu sırada gözlerini gence diken Atatürk, onun bu sözüne karşılık olarak:

Biliyorum çocuğum, onu bildiğim için böyle konuşuyorum, diye karşılık verdi.



















Yaşam ve mücadele

Yaşam demek mücadele, boğuşma demektir. Yaşamda başarı, kesinlikle mücadelede başarıyla mümkündür. Buda, manevî ve maddî bakımdan kuvvete, kudrete dayanır bir niteliktir.

1920 Atatürk

Bilirsiniz ki, duygululuk denilen şey aklın, mantığın, düşünmenin çok üstünde bir kudrete, bir kuvvete sahiptir.

1925 Atatürk

İnsanları heyecanlandırmak değil, teskin etmek gerekir.

1920 Atatürk

Felâket başa gelmeden evvel, onu önleyecek ve ona karşı savunulacak önlemleri düşünmek gerekir. Geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur.

1920 Atatürk

Tarih bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez.

1919 Atatürk

Yüzyıllardan beri düşmanlarımız, Avrupa milletleri arasında Türklere karşı kin ve düşmanlık fikirleri aşılamışlardır. Batı belleklerine yerleşmiş olan bu fikirler, özel bir düşünüş biçimi meydana getirmişlerdir. Bu düşünüş biçimi hâlâ her şeye ve bütün olaylara rağmen mevcuttur.

1923 Atatürk